YaratıcıKalem
Active member
Saad Hussain Rizvi, partisi Tehreek-e-Labbaik Pakistan'ın geri döneceği konusunda ısrar ediyor (AFP)
Lahor:
Bazen kanlı küfür karşıtı ajitasyonlarıyla ünlü olan aşırı sağ Pakistan partisinin lideri, geçen hafta yapılan seçimlerde oy payının buharlaşmasının ardından geri dönüş sözü verdi.
Küfür, Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan'da, Hz. Muhammed'e yönelik en hafif fısıltıların bile linç çetelerini cesaretlendirebildiği tartışmalı bir konu.
Saad Hussain Rizvi'nin Tehreek-e-Labbaik Pakistan (TLP) partisi, 2018 anketlerinde konuyu en büyük İslamcı güç olarak ortaya çıkardı, ancak geçen hafta yapılan ulusal ve eyalet seçimlerinde önemi neredeyse tamamen azaldı.
Analistler, partiyi kuran Rizvi'nin karizmatik babasının ölümünün ve Pakistan'ın güçlü generallerinin himayesini kaybetmesinin kendilerine pahalıya mal olduğunu söylüyor.
Cumartesi günü kültür başkenti Lahor'un merkezinde destekçileriyle konuşan Rizvi, İslam düşmanlarının partisini durdurduğunu söyledi.
AFP'ye verdiği demeçte, “Bu hile, haklardan bahsettiğimiz ve bu dünyada güç sahibi olanların kabul etmediği bir inançtan bahsettiğimiz için gerçekleşti.”
Babası Khadim Hussain Rizvi'nin yerini doldurup dolduramayacağı sorulduğunda gerçekçi bir yanıt verdi.
“İnsanları sokağa çıkarmak ve oy vermek için dışarı çıkarmak TLP için geçmişte sorun değildi, şimdi de sorun değil.”
Onun konuşmasını dinlemek için orada bulunan 2.000 kişilik kalabalık -her ne kadar coşkulu olsa da- babasının her sözüne kulak veren onbinlerce kişiden çok farklıydı.
AFP'ye konuşan küfür yasası reformu üzerinde çalışan Arafat Mazhar, “Khadim Rizvi, oğlunun sahip olmadığı türden bir liderliğe ve karizmaya sahipti.” dedi.
Kendisi, Pakistan'ın büyük bir ekonomik krizle ve kurumlara olan güvenin erozyona uğramasıyla mücadele ettiği bir dönemde, “düzen karşıtı politikalar” tarafından tanımlanan seçimlerde dinin hiyerarşik düzeni düşürdüğünü de sözlerine ekledi.
“Bizim Allah'ımız Var”
TLP'nin ideolojik kökleri, geleneksel olarak ılımlı olarak görülen ancak küfürün kırmızı çizgi olduğu ana akım bir mezhep olan Barelvi İslam'a dayanıyor.
İlk kez 2016 yılında, Pencap eyaleti valisine küfür konusundaki tutumu nedeniyle suikast düzenleyen koruma görevlisi Mumtaz Kadri'nin infazını protesto ederken ortalığı karıştırmaya başladı.
Analistler, generallere ters düşen Navaz Şerif'in merkez sağ partisinin seçmen tabanını azaltmak için bir yıl sonra ordunun sokak yetkisini kullandığını söylüyor.
Kamu politikası analisti Ahmed Bilal, “O dönemde istihbarat teşkilatlarındaki bazı unsurların onları hükümeti istikrarsızlaştırmaya teşvik ettiğine dair şüpheler vardı.” dedi.
“Bu unsur artık orada olmayabilir.”
Parti, seçim başarısının ardından, bu ülkelerde Kur'an yakılması ve Hz. Muhammed'in hicivli karikatürlerinin yakılması olaylarının ardından İsveç karşıtı ve Fransa karşıtı şiddetli protestolar düzenleyerek hileye başvurdu.
Altı yıl sonra Şerif tekrar lehine döndü ve halefi İmran Khan Pakistan siyasetinin sallantılı dünyasında hapiste, bu da TLP'nin faydasını azaltıyor.
Beş yıl önce TLP iki milyondan fazla oy toplayarak daha köklü İslamcı grupların önünde ülkenin beşinci büyük partisi haline geldi.
Ancak Perşembe günkü anketler Pakistan'daki tüm dini partiler açısından daha az başarılıydı ve bu durum Rizvi'nin destekçilerine Cumartesi günü çıkıp protesto çağrısı yapmasına yol açtı.
Partisinin daha fazla seçim sandalyesi kazanacağı yönünde söylentiler vardı ancak Mazhar, bu partinin çekiciliğinin yalnızca algılanan kriz zamanlarında geçerli olduğunu söyledi.
“Ülkede peygamber veya din etrafında hayali bir tehdit yoksa o zaman iş yönetime geldiğinde insanlar onları iktidarda istemez” dedi.
“Yalnızca kaygı uyandıran siyaset yoluyla oy alabilirler.”
Rizvi geri dönecekleri konusunda ısrar ediyor.
Bir kamyonun arkasındaki derme çatma sahnenin üzerinden şunu ilan etti: “Güç sende, bizim de Tanrımız var.”
(Başlık dışında bu hikaye Haberler personeli tarafından düzenlenmemiştir ve ortak bir yayından yayınlanmıştır.)
Lahor:
Bazen kanlı küfür karşıtı ajitasyonlarıyla ünlü olan aşırı sağ Pakistan partisinin lideri, geçen hafta yapılan seçimlerde oy payının buharlaşmasının ardından geri dönüş sözü verdi.
Küfür, Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan'da, Hz. Muhammed'e yönelik en hafif fısıltıların bile linç çetelerini cesaretlendirebildiği tartışmalı bir konu.
Saad Hussain Rizvi'nin Tehreek-e-Labbaik Pakistan (TLP) partisi, 2018 anketlerinde konuyu en büyük İslamcı güç olarak ortaya çıkardı, ancak geçen hafta yapılan ulusal ve eyalet seçimlerinde önemi neredeyse tamamen azaldı.
Analistler, partiyi kuran Rizvi'nin karizmatik babasının ölümünün ve Pakistan'ın güçlü generallerinin himayesini kaybetmesinin kendilerine pahalıya mal olduğunu söylüyor.
Cumartesi günü kültür başkenti Lahor'un merkezinde destekçileriyle konuşan Rizvi, İslam düşmanlarının partisini durdurduğunu söyledi.
AFP'ye verdiği demeçte, “Bu hile, haklardan bahsettiğimiz ve bu dünyada güç sahibi olanların kabul etmediği bir inançtan bahsettiğimiz için gerçekleşti.”
Babası Khadim Hussain Rizvi'nin yerini doldurup dolduramayacağı sorulduğunda gerçekçi bir yanıt verdi.
“İnsanları sokağa çıkarmak ve oy vermek için dışarı çıkarmak TLP için geçmişte sorun değildi, şimdi de sorun değil.”
Onun konuşmasını dinlemek için orada bulunan 2.000 kişilik kalabalık -her ne kadar coşkulu olsa da- babasının her sözüne kulak veren onbinlerce kişiden çok farklıydı.
AFP'ye konuşan küfür yasası reformu üzerinde çalışan Arafat Mazhar, “Khadim Rizvi, oğlunun sahip olmadığı türden bir liderliğe ve karizmaya sahipti.” dedi.
Kendisi, Pakistan'ın büyük bir ekonomik krizle ve kurumlara olan güvenin erozyona uğramasıyla mücadele ettiği bir dönemde, “düzen karşıtı politikalar” tarafından tanımlanan seçimlerde dinin hiyerarşik düzeni düşürdüğünü de sözlerine ekledi.
“Bizim Allah'ımız Var”
TLP'nin ideolojik kökleri, geleneksel olarak ılımlı olarak görülen ancak küfürün kırmızı çizgi olduğu ana akım bir mezhep olan Barelvi İslam'a dayanıyor.
İlk kez 2016 yılında, Pencap eyaleti valisine küfür konusundaki tutumu nedeniyle suikast düzenleyen koruma görevlisi Mumtaz Kadri'nin infazını protesto ederken ortalığı karıştırmaya başladı.
Analistler, generallere ters düşen Navaz Şerif'in merkez sağ partisinin seçmen tabanını azaltmak için bir yıl sonra ordunun sokak yetkisini kullandığını söylüyor.
Kamu politikası analisti Ahmed Bilal, “O dönemde istihbarat teşkilatlarındaki bazı unsurların onları hükümeti istikrarsızlaştırmaya teşvik ettiğine dair şüpheler vardı.” dedi.
“Bu unsur artık orada olmayabilir.”
Parti, seçim başarısının ardından, bu ülkelerde Kur'an yakılması ve Hz. Muhammed'in hicivli karikatürlerinin yakılması olaylarının ardından İsveç karşıtı ve Fransa karşıtı şiddetli protestolar düzenleyerek hileye başvurdu.
Altı yıl sonra Şerif tekrar lehine döndü ve halefi İmran Khan Pakistan siyasetinin sallantılı dünyasında hapiste, bu da TLP'nin faydasını azaltıyor.
Beş yıl önce TLP iki milyondan fazla oy toplayarak daha köklü İslamcı grupların önünde ülkenin beşinci büyük partisi haline geldi.
Ancak Perşembe günkü anketler Pakistan'daki tüm dini partiler açısından daha az başarılıydı ve bu durum Rizvi'nin destekçilerine Cumartesi günü çıkıp protesto çağrısı yapmasına yol açtı.
Partisinin daha fazla seçim sandalyesi kazanacağı yönünde söylentiler vardı ancak Mazhar, bu partinin çekiciliğinin yalnızca algılanan kriz zamanlarında geçerli olduğunu söyledi.
“Ülkede peygamber veya din etrafında hayali bir tehdit yoksa o zaman iş yönetime geldiğinde insanlar onları iktidarda istemez” dedi.
“Yalnızca kaygı uyandıran siyaset yoluyla oy alabilirler.”
Rizvi geri dönecekleri konusunda ısrar ediyor.
Bir kamyonun arkasındaki derme çatma sahnenin üzerinden şunu ilan etti: “Güç sende, bizim de Tanrımız var.”
(Başlık dışında bu hikaye Haberler personeli tarafından düzenlenmemiştir ve ortak bir yayından yayınlanmıştır.)