MizahSarrafi
Active member
Dün akşam geç saatlerde ailesiyle bir arada İstanbul’a gelen Halil Akbunar, Eyüpspor’un Kemerburgaz’da bulunan tesislerinde kendisini Eflatun-sarılı renklere bağlayan mukaveleye imza attı. Deneyimli kanat oyuncusu, Eyüpspor’a transferi daha sonrasında birinci özel röportajını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) verdi.
bir daha Türkiye’ye döndüğü için hayli memnun olduğunu lisana getiren Halil Akbunar, “Türkiye’ye geldiğim için hayli memnunum. Önceliğim ailemle birlikte olmaktı. Ayrılma sonucu almamda ailemin hissesi vardı. Vize sorunlarından dolayı ailemle başka kaldım. Onlarla bir arada burada olacağım için hayli memnunum. Ailemle geldim buraya lakin doğal ki hedeflerim var. Sonuç olarak bir bedel ödendi. Eyüpspor’a hizmet edeceğim. Sonunda şampiyon olmak istiyorum” sözlerini kullandı.
“GELDİĞİM İÇİN MEMNUNUM, BAŞIMDA HİÇBİR SORU İŞARETİ YOK”
Eyüpspor’a transfer olduğu için memnun olduğunu ve başında hiç bir soru işareti olmadığını söz eden Halil Akbunar, “Aslında bu biçimde da açıklamıştım, Türkiye’den gitmemim niçini mental olarak çöküntüdeydim. Türkiye’de bir ekipte oynayamayacaktım. Zira, mental ve moral olarak çöküntüdeydim. Oraya gittim ve maalesef vize sorunu yaşadım. 4, 4.5 ay ailemden farklı kaldım. hiç bir biçimde gelemediler, yalnızca 1’er günlük izinlerimde gorebiliyordum. İşin açıkçası benim için güç geçiyordu. Eşimle de konuştuk. Çocuğum da okula başlamıştı, bir karar almamız lazımdı. Bu süreçte de Eyüpspor aradı. Menajerimle görüştüler. Kulüpler görüştükten daha sonra benim ortadaki şeyler ufak pürüzlerdi. Halloldu ve geldim. Geldiğim için de memnunum, başımda hiç bir soru işareti yok” biçiminde konuştu.
“ŞAMPİYON OLACAĞIMIZA YÜZDE YÜZ İNANDIĞIM İÇİN GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İMZA ATTIM”
Eyüpspor’un kaliteli bir takıma sahip olduğunun altını çizen 29 yaşındaki kanat oyuncusu, “Tabii ki bir yere transfer olduğunuz vakit bakıyorsunuz. Bir alt lige geliyorum, baktığınız vakit bir alt lig olduğunu düşünmedim. Üstün Lig takımı olduğunu düşünüyorum. Şampiyon olacağımıza yüzde yüz inandığım için gelip buraya gönül rahatlığıyla imza attım. Muhteşem Lig’de oynayan birfazlaca isim burada” diye konuştu.
“İBRAHİM HOCA İLE BİRBİRİMİZİ ÂLÂ TANIYORUZ”
Teknik yönetici İbrahim Üzülmez ile daha evvel kısa bir devir çalıştıklarını söz eden Halil Akbunar, “İbrahim hoca ile daha evvel Elazığspor’da kısa bir periyot çalışmıştık. Birbirimizi yeterli tanıyoruz. Yardımcısıyla bir konuşmam oldu. İbrahim hocayı karakter olarak da kişilik olarak da epeyce seviyorum, epeyce beğeniyorum. O yüzden daha evvel birlikte çalıştık ve hiç bir meselemiz olmadı. Bundan daha sonra da hiç bir sıkıntımız olmaz aslına bakarsan. Hoş bir biçimde birlikte kupayı kaldırırız” dedi.
“BELÇİKA’DA HOŞ BİR MESKENİM VARDI LAKİN O MESKENİN İÇİNE GİRMEK BENİM İÇİN ÇOK ZORDU”
Türkiye’ye dönmesindeki ana etkenin aile hasreti olduğunu dikkat çeken Halil Akbunar, kelamlarını şöyleki noktaladı:
“sıradan bir aileciyim ben. 2 kızım var. 7 yıldır bir birlikteliğim vardı. 7 yıl evvel evlenmiştim ve hiç bir ayrılık yaşamamıştık. en çok başka kaldığımız 10 gündü. Çocuklarım bunları yaşamamıştı. Çocuklarım hasta olup beni aradıklarında, ‘Baba neredesin’ dedikleri vakit benim için epeyce güç geçiyordu. Belçika’da epey hoş bir meskenim vardı lakin anahtarı çevirip içeri baktığım vakit hiç bir ses yoktu. O meskenin içine girmek benim için epey zordu.”(DHA)
bir daha Türkiye’ye döndüğü için hayli memnun olduğunu lisana getiren Halil Akbunar, “Türkiye’ye geldiğim için hayli memnunum. Önceliğim ailemle birlikte olmaktı. Ayrılma sonucu almamda ailemin hissesi vardı. Vize sorunlarından dolayı ailemle başka kaldım. Onlarla bir arada burada olacağım için hayli memnunum. Ailemle geldim buraya lakin doğal ki hedeflerim var. Sonuç olarak bir bedel ödendi. Eyüpspor’a hizmet edeceğim. Sonunda şampiyon olmak istiyorum” sözlerini kullandı.
“GELDİĞİM İÇİN MEMNUNUM, BAŞIMDA HİÇBİR SORU İŞARETİ YOK”
Eyüpspor’a transfer olduğu için memnun olduğunu ve başında hiç bir soru işareti olmadığını söz eden Halil Akbunar, “Aslında bu biçimde da açıklamıştım, Türkiye’den gitmemim niçini mental olarak çöküntüdeydim. Türkiye’de bir ekipte oynayamayacaktım. Zira, mental ve moral olarak çöküntüdeydim. Oraya gittim ve maalesef vize sorunu yaşadım. 4, 4.5 ay ailemden farklı kaldım. hiç bir biçimde gelemediler, yalnızca 1’er günlük izinlerimde gorebiliyordum. İşin açıkçası benim için güç geçiyordu. Eşimle de konuştuk. Çocuğum da okula başlamıştı, bir karar almamız lazımdı. Bu süreçte de Eyüpspor aradı. Menajerimle görüştüler. Kulüpler görüştükten daha sonra benim ortadaki şeyler ufak pürüzlerdi. Halloldu ve geldim. Geldiğim için de memnunum, başımda hiç bir soru işareti yok” biçiminde konuştu.
“ŞAMPİYON OLACAĞIMIZA YÜZDE YÜZ İNANDIĞIM İÇİN GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İMZA ATTIM”
Eyüpspor’un kaliteli bir takıma sahip olduğunun altını çizen 29 yaşındaki kanat oyuncusu, “Tabii ki bir yere transfer olduğunuz vakit bakıyorsunuz. Bir alt lige geliyorum, baktığınız vakit bir alt lig olduğunu düşünmedim. Üstün Lig takımı olduğunu düşünüyorum. Şampiyon olacağımıza yüzde yüz inandığım için gelip buraya gönül rahatlığıyla imza attım. Muhteşem Lig’de oynayan birfazlaca isim burada” diye konuştu.
“İBRAHİM HOCA İLE BİRBİRİMİZİ ÂLÂ TANIYORUZ”
Teknik yönetici İbrahim Üzülmez ile daha evvel kısa bir devir çalıştıklarını söz eden Halil Akbunar, “İbrahim hoca ile daha evvel Elazığspor’da kısa bir periyot çalışmıştık. Birbirimizi yeterli tanıyoruz. Yardımcısıyla bir konuşmam oldu. İbrahim hocayı karakter olarak da kişilik olarak da epeyce seviyorum, epeyce beğeniyorum. O yüzden daha evvel birlikte çalıştık ve hiç bir meselemiz olmadı. Bundan daha sonra da hiç bir sıkıntımız olmaz aslına bakarsan. Hoş bir biçimde birlikte kupayı kaldırırız” dedi.
“BELÇİKA’DA HOŞ BİR MESKENİM VARDI LAKİN O MESKENİN İÇİNE GİRMEK BENİM İÇİN ÇOK ZORDU”
Türkiye’ye dönmesindeki ana etkenin aile hasreti olduğunu dikkat çeken Halil Akbunar, kelamlarını şöyleki noktaladı:
“sıradan bir aileciyim ben. 2 kızım var. 7 yıldır bir birlikteliğim vardı. 7 yıl evvel evlenmiştim ve hiç bir ayrılık yaşamamıştık. en çok başka kaldığımız 10 gündü. Çocuklarım bunları yaşamamıştı. Çocuklarım hasta olup beni aradıklarında, ‘Baba neredesin’ dedikleri vakit benim için epeyce güç geçiyordu. Belçika’da epey hoş bir meskenim vardı lakin anahtarı çevirip içeri baktığım vakit hiç bir ses yoktu. O meskenin içine girmek benim için epey zordu.”(DHA)