KahveTutkunu
Member
İki yıl evvel başlayan dünyayı tesiri altına alan bir salgın hastalığın ortasındayız. Enfeksiyon hastalıkları insanların tarih boyunca ve hala gayret ettiği ve gelecekte de uğraş edeceği tıbbi bir durumdur. Bu global salgın evvela bireylerin ömürlerini, varlıklarını tehdit eden, herkes için külfet verici niteliği olan bir travmadır. Pandemilerin en kıymetli neticelerindan birisi karantina ve toplumsal izolasyondur. Karantina, maruz kalanlar için güzel olmayan bir tecrübedir. Sevdiklerinden ayrılma, özgürlük kaybı, hastalık durumu hakkında belirsizlik, denetimin elinde olmadığı niyetleri ile birleşmemiz halinde depresif belirtilerin başlaması kaçınılmazdır. Bu belirtiler; uyku bozuklukları, tasa, obsesif belirtiler, sonluluk, yalnızlık duygusu, çaresizlik, vefat korkusu, duygusal tükenme, sonluluk, tahammülsüzlük ve travma daha sonrası gerilim belirtileri sayılabilir. Toplumsal medya maruziyeti yüksek olanların daha yüksek ruhsal hastalık geliştirdiği bildirilmiştir. COVID-19 tanısı ile yatarak tedavi nazarann hastalarda anksiyete ve depresyon belirtilerinin yüksek oranda olması ile daha az toplumsal takviyeye sahip olma içinde manalı bir bağlantı olduğunu belirtilmiştir
Pekala ne oluyor da kimilerimiz daha fazlaca etkileniyor, daha geç olağana dönüyor? Hayatları müddetince bir hayli aksiliğe, sarsıcı, gerilimli hayat olaylarına maruz kalan insanların, bu yaşantılar karşısındaki reaksiyonları yahut başa çıkma stratejileri değişebilmektedir. Birtakım beşerler, yaşadıkları gerilim verici ve travmatik durumlara karşı anksiyete ve depresyon üzere ruhsal meşakkatlerle reaksiyon verirken kimileri ise olumsuz ruh halinden kısa müddette çıkabilmekte ve olağan hayatlarına devam edebilmektedir. Kendini toparlayabilen ve olağan ömürlerine dönebilen insanların sahip oldukları bu güç, ruhsal sağlamlıkla açıklanmaktadır. Ruhsal sağlamlık, en genel manada bireyin badireye dayanma yeteneği olarak açıklanmaktadır. Araştırma sonuçları, ruhsal sağlamlığın anksiyete ve depresyon için esirgeyici bir faktör olabileceğini göstermektedir. Eğitim seviyesi daha yüksek olan ve COVİD-19’a karşı faal önlem alan idman yapan, ailesinden, arkadaşlarından ve öbür kıymetli bireylerden daha fazla toplumsal takviye algılayan, daha düzgün uyuyan ve daha sık dua eden bireylerin ruhsal sağlamlık seviyelerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Pekala ne oluyor da kimilerimiz daha fazlaca etkileniyor, daha geç olağana dönüyor? Hayatları müddetince bir hayli aksiliğe, sarsıcı, gerilimli hayat olaylarına maruz kalan insanların, bu yaşantılar karşısındaki reaksiyonları yahut başa çıkma stratejileri değişebilmektedir. Birtakım beşerler, yaşadıkları gerilim verici ve travmatik durumlara karşı anksiyete ve depresyon üzere ruhsal meşakkatlerle reaksiyon verirken kimileri ise olumsuz ruh halinden kısa müddette çıkabilmekte ve olağan hayatlarına devam edebilmektedir. Kendini toparlayabilen ve olağan ömürlerine dönebilen insanların sahip oldukları bu güç, ruhsal sağlamlıkla açıklanmaktadır. Ruhsal sağlamlık, en genel manada bireyin badireye dayanma yeteneği olarak açıklanmaktadır. Araştırma sonuçları, ruhsal sağlamlığın anksiyete ve depresyon için esirgeyici bir faktör olabileceğini göstermektedir. Eğitim seviyesi daha yüksek olan ve COVİD-19’a karşı faal önlem alan idman yapan, ailesinden, arkadaşlarından ve öbür kıymetli bireylerden daha fazla toplumsal takviye algılayan, daha düzgün uyuyan ve daha sık dua eden bireylerin ruhsal sağlamlık seviyelerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.