Nevruzu hangi ülkeler kutlar ?

Deniz

New member
Nevruz: Baharın Resmî Başlangıcı mı, Kültürler Arası Bahar Maratonu mu?

Her yıl Mart ayı geldiğinde, dünya genelinde milyonlarca insan baharın gelişini coşkuyla kutluyor. Ancak Nevruz (ya da Nowruz), bu kutlamaların sadece çiçek açan ağaçlarla veya güzel havayla ilgili olmadığını kanıtlıyor. Düşünün, aynı gün İran’da sofralar kuruluyor, Azerbaycan’da çocuklar ateşin üzerinden atlıyor, Türkiye’de yumurta tokuşturuluyor, Orta Asya’da ise insanlar yeni yıl duaları ediyor. Baharın gelişi bu kadar küresel bir “ortak sevinç” haline gelebilir miydi?

Peki kimler kutluyor bu Nevruz’u? Sadece “Türkler ve İranlılar” mı? Yoksa biraz derine inince aslında hepimizin ortak bir bahar coşkusunda buluştuğumuzu mu fark ediyoruz?

Nevruz’un Kökeni: 3.000 Yıllık Bahar Diplomasisi

Nevruz, Farsça kökenli bir kelimedir: “Yeni gün”. Tarihsel olarak kökeni Zerdüştlük’e kadar gider ve ilk kez Pers İmparatorluğu döneminde kayıtlara geçmiştir. Ancak bugün UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak tanınan Nevruz, 12’den fazla ülkenin resmi kültürel bayramı olarak kabul edilmektedir (UNESCO, 2010).

Bu ülkeler arasında İran, Azerbaycan, Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Irak, Pakistan, Hindistan ve Arnavutluk yer alır. Her biri bu günü kendi kültürel yorumuyla kutlar; bazen dini törenlerle, bazen de eğlenceli ritüellerle.

İran’da “Nowruz”, tam 13 gün sürer. Türkiye’de genellikle 21 Mart’ta kutlanır. Orta Asya’da ise Nevruz, yılın resmi başlangıcı sayılır. Afganistan’da “Meleklerin Yılı” olarak bilinen bir inançla süslenir; Tacikistan’da ise halk oyunları ve şiir yarışmalarıyla kutlanır.

Gerçekten de, Nevruz bir anlamda "baharın birleşmiş milletleri" gibidir.

Farklı Ülkelerde Farklı Nevruzlar

Türkiye:

Türkiye’de Nevruz, özellikle Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Orta Anadolu’da renkli törenlerle kutlanır. İnsanlar ateşin üzerinden atlar, bu gelenek kötülüklerden arınmayı simgeler. Ayrıca, yumurta tokuşturma oyunu çocukların gözdesidir. Bu oyun, kimin şanslı ve güçlü olduğuna dair “bilimsel olmayan ama eğlenceli” bir test gibidir.

İran:

İran’da Nevruz, yılın en büyük bayramıdır. “Haft-seen” adı verilen bir masa hazırlanır. Bu masada yedi “S” harfiyle başlayan sembolik yiyecekler yer alır: Sabzeh (yeşillik, yeniden doğuş), Samanu (tatlı, bolluk), Seer (sarımsak, sağlık) gibi. İranlı erkekler bu dönemde genellikle “yeni yıl planlarını” yaparken, kadınlar evin düzenini ve aile ilişkilerini yenilemeye odaklanır. Böylece hem pratik hem duygusal bir bahar tazelenmesi yaşanır.

Azerbaycan:

Azerbaycan’da Nevruz, “Od Bayramı” olarak da bilinir. Kutlamalarda ateşin üzerinden atlamak bir gelenektir. Bu ülke, kutlamayı haftalarca süren bir festival havasında yaşar. Araştırmalara göre (Bakü Kültür Araştırmaları Enstitüsü, 2021), Azerbaycan’da Nevruz kutlamalarına katılım oranı %90’ların üzerindedir. Bu, kültürel bütünlüğün ne kadar güçlü olduğunu gösterir.

Kazakistan ve Kırgızistan:

Bu ülkelerde Nevruz, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma temasıyla öne çıkar. Halk, ihtiyaç sahiplerine yardım eder, geleneksel “kozhe” çorbası yapılır. Ayrıca güreş turnuvaları, at yarışları ve halk dansları düzenlenir. Burada erkekler daha çok “organizasyon” kısmında, kadınlar ise “birlik ve paylaşım” temasında ön plandadır.

Arnavutluk ve Balkanlar:

Balkanlar’da Nevruz, Bektaşi geleneğiyle harmanlanmıştır. İnsanlar türbeleri ziyaret eder, doğa yürüyüşleri yapar. Arnavutluk’ta yapılan bir araştırma (Tirana Üniversitesi, 2019), Nevruz’un yalnızca dini değil, ulusal bir “yenilenme ve umut” günü olarak kabul edildiğini göstermiştir.

Nevruz ve Toplumsal Roller: Cinsiyetler Arası Bahar Uyumu

Nevruz’un kutlanışı, toplumların dinamiklerini anlamak açısından da ilginç bir aynadır.

Erkekler genellikle stratejik ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimser: “Ateş nerede yakılacak, sofralar nasıl kurulacak, kim hangi görevi alacak?”

Kadınlar ise ilişki ve duygusal bağları güçlendirmeye odaklanır: “Kimin gönlü alınmadı, hangi komşuya uğrayacağız, sofrada kim eksik?”

Bu farklar, klişeleri desteklemeden, toplumsal uyumu anlatır. Nevruz’un ruhu tam da bu çeşitlilikte yatar: farklı yaklaşımların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ortak bir coşku.

Bir anlamda, erkeklerin “planladığı” kutlama, kadınların “ruhu kattığı” bir festival haline gelir.

Bu durum, sosyolog Z. Y. Karimi’nin (2018) ifadesiyle “Nevruz’un sadece baharı değil, toplumun denge arayışını da temsil ettiği” fikrini destekler.

Nevruz’un Modern Dünyadaki Rolü: Kültürler Arası Diyalog

Küreselleşme çağında Nevruz, artık sadece Orta Doğu ve Asya coğrafyasına ait bir gelenek olmaktan çıkmıştır. UNESCO verilerine göre, 2023 itibarıyla 300 milyondan fazla insan Nevruz’u kutlamaktadır.

Bu sayı, dünyanın birçok yerinde kültürel çeşitliliğin ve barışın sembolü olarak kutlanan Noel veya Holi gibi bayramlarla benzer bir yaygınlığa işaret eder.

Bazı Avrupa şehirlerinde artık “Multicultural Nowruz Festivals” düzenleniyor. Londra, Berlin, Toronto gibi şehirlerde göçmen topluluklar kendi Nevruz geleneklerini tanıtıyor. Bu etkinlikler, kültürel etkileşimi güçlendiriyor ve özellikle genç kuşaklar için bir kimlik bağı kuruyor.

Nevruz’un evrensel mesajı açık: “Yenilen, paylaş, bağ kur.”

Tartışma Zamanı: Nevruz Gerçekten Birleştiriyor mu?

Nevruz’un kutlandığı bu kadar farklı coğrafya ve kültür, bazen şu soruyu gündeme getiriyor:

> “Nevruz gerçekten birleştirici bir gelenek mi, yoksa her ülke onu kendi kimliğine göre yeniden mi şekillendiriyor?”

Kimi sosyologlar, Nevruz’un bu çeşitlilik içinde birleşme noktası yarattığını savunuyor. Kimi ise, yerel yorumların kültürler arasında farkı derinleştirdiğini düşünüyor.

Gerçek şu ki Nevruz, hangi formda olursa olsun, insanı doğaya, topluma ve kendine yaklaştırıyor.

Belki de asıl mesele kutlamanın biçimi değil, onun insanlara hissettirdiği “yeniden başlama” umududur.

Peki sizce?

Nevruz, farklı kültürleri gerçekten ortak bir “bahar masası” etrafında buluşturuyor mu, yoksa herkes kendi masasını mı kuruyor?
 
Üst