Kapitalizm ve psikiyatri

Sosyoekonomik bağlamından koparılmış psikiyatri başarısızlıkları, uyumsuzlukları, olağanın haricindeki bütün hisleri ferdî denetime tabi tutarak psikopatolojiyi bütünüyle kendinde arayan bireyler yaratmıştır. Endüstriyel ilaç şirketleri çeşitli psikopatolojiler üreterek ilaç pazarını artırmışlardır. Bu ortada gerçek psikiyatrik olgular gözden kaçar olmuş ve/veya maliyetli olması niçiniyle tedaviye ulaşamaz olmuştur. Akıl sıhhati açısından toplumsal şuur ve hami hekimlik manasında çalışmalar yatersiz kalmıştır. Hala depo hastaneler faliyette olup çağdaş psikiyatri hastaneleri ihmal edilmiştir. Çağdaş bir ruh sağlığlı yasası hala çıkarılmamıştır.

Hastayı meta olarak goren bir sistem yalnızca kar güdüsü ile hareket eder. Daha fazlaca piyasanın yönlendirmelerini dikkate alır. Hastalık tanımlamaları ve gözetici hekimlik manasında işşizlik, insanın sisteme yabancılaşması, çeşitli krizler dikkate alınmadan bilimsel bir akıl sıhhati siyaseti oluşturulamaz.Bazı psikiyatrik tanımlamalar kapitalist sistemin niye olduğu psikiyatrik hastalıklardır. Akıl sıhhati siyaseti bütün boyutlarıyla ele alınmalı, toplumsal öncellikler ve hami kişisel eğitimlerle demokratik bir biçimde hazırlanmalıdır.
 
Üst