YaratıcıKalem
Member
Anlaşmanın neleri gerektirdiğine dair henüz ayrıntılı bilgi verilmedi (Dosya)
Gazze:
Pazartesi günü Hamas, İsrail'in Refah'taki Filistinlilere uzun süredir tehdit altındaki şehri işgal etme tehdidi öncesinde tahliye etmelerini söylemesinin ardından Gazze'de yedi aydır devam eden savaşta ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı.
Hamas'ın duyurusu, mutluluk gözyaşları, “Allahu Ekber” (“Allah en büyüktür”) sloganları ve havaya kutlama ateşleri arasında tezahürat yapan kalabalıkları sokağa taşıdı.
İsrail'den henüz resmi bir yanıt gelmedi ve yakın müttefiki ABD, Hamas'ın yanıtını “incelediğini” söyledi.
Hamas yaptığı açıklamada, lideri İsmail Haniye'nin Katar ve Mısır'daki arabuluculara “Hamas'ın ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığı konusunda” bilgi verdiğini söyledi.
Üst düzey bir Hamas yetkilisi, yedi ay süren savaşın ardından İsrail'in artık Filistin topraklarında bir gücü kabul edip etmeyeceğine veya “engelleyeceğine” karar vermesi gerektiğini söyledi.
AFP'ye konuşan yetkili, müzakereleri görüşmek üzere isminin gizli kalmasını talep ederek, “İster ateşkes anlaşmasını kabul etsin ister engelleyin, top artık İsrail işgalinin sahasında.” dedi.
Pazartesi günü erken saatlerde İsrail, İsrail'in Mısır sınırındaki güney Gazze kentine yönelik kara saldırısının sonuçlarına ilişkin küresel alarmın arttığı bir dönemde Filistinlileri Doğu Refah'tan ayrılmaya çağırdı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric, emri kınadı ve bunun “güvenli bir şekilde yerine getirilmesinin imkansız” olacağını söyledi.
Tahliye çağrısı, Kahire'de hafta sonu yapılan müzakereler sırasında İsrail ile Hamas arasında Filistinli grubun savaşı sona erdirme talepleri konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından geldi.
Mısır devlet bağlantılı medyası, Hamas'ın silahlı kanadının gerçekleştirdiği roket saldırısının Pazar günü dört İsrail askerini öldürmesinin ardından görüşmelerin durduğunu söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası endişelere meydan okuyarak, hangi kuvvet olursa olsun, Refah'a kara birlikleri gönderme sözü verdi.
'Binlerce' gidiyor
Kahire dışişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, orada barınan bir milyondan fazla Gazzeli için “ciddi insani riskler” olduğu uyarısında bulundu ve İsrail'i “en üst düzeyde itidal göstermeye” çağırdı.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden ve Netanyahu'nun konuştuğunu ve Biden'ın Refah konusundaki “açık tutumunu” yeniden ifade ettiğini söyledi.
Ayrıca İsrail başbakanının “Kerem Şalom kapısının ihtiyaç sahibi kişilere insani yardım için açık olmasını sağlamayı kabul ettiği” belirtildi.
İsrail, Refah bölgesinden atılan roketler sonucu dört askerin ölmesinin ardından sınır kapısını Pazar günü kapattı.
BM insan hakları sorumlusu Volker Türk, Pazartesi günü yaptığı açıklamada İsrail'in tahliye emrini “insanlık dışı” ve “uluslararası insani ve insan hakları yasalarının temel ilkelerine aykırı” olarak nitelendirdi.
AFP'nin İsrail resmi rakamlarına göre yaptığı hesaplamaya göre, Gazze'nin şimdiye kadarki en kanlı savaşı, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği ve çoğu sivil olmak üzere 1.170'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan benzeri görülmemiş saldırısının ardından başladı.
İsrail, 7 Ekim'deki operasyonlarda kaçırılan 250 rehineden 128'inin Gazze'de kaldığını tahmin ediyor; bunların arasında ordunun öldüğünü söylediği 35 kişi de var.
Hamas'ı yok etme sözü veren İsrail, Hamas yönetimindeki bölgenin sağlık bakanlığına göre Gazze'de çoğunlukla kadın ve çocuklar olmak üzere en az 34.735 kişiyi öldüren bir misilleme saldırısı düzenledi.
Dünya Sağlık Örgütü, yaklaşık 1,2 milyon kişinin Refah'ta barındığını söylüyor.
Hamas, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde “devam eden insani felaketi veya burada tutulan rehinelerin kaderini dikkate almaksızın” geniş çaplı bir saldırı planladığını söyledi.
İsrail, “sınırlı” ve geçici tahliye emrinin “insanları tehlikeden uzaklaştırmayı” amaçladığını söyledi.
Gazzeli sivil savunma ve yardım yetkilileri, İsrail jetlerinin Pazartesi günü Refah'ta, her ikisine de tahliye edilmesi söylenen Al-Shuka ve Al-Salam bölgelerini vurduğunu söyledi.
Filistin Kızılayı “binlerce” Gazzelinin Refah'ın doğusundan ayrıldığını söyledi.
'Nereye gidebiliriz?'
İsrail ordusu yaptığı açıklamada doğu Refah sakinlerini sahildeki El Mawasi'deki “genişletilmiş insani bölgeye” yönelmeye çağırdı.
Ancak yardım grupları, İsrail tarafından belirlenen güvenli bölgenin böyle bir akına hazır olmadığını söyledi.
Norveç Mülteci Konseyi direktörü Jan Egeland, “Bölge zaten fazlasıyla geniş ve hayati hizmetlerden yoksun durumda” dedi.
İsrailli bir askeri sözcü, kaç kişinin taşınması gerektiği yönündeki soruya şöyle yanıt verdi: “Tahmini 100.000 kişi civarında.”
Kızılay, belirlenen tahliye bölgesinin yaklaşık 250.000 kişiye ev sahipliği yaptığını ve bunların çoğunun halihazırda başka yerlerden sökülmüş olduğunu söyledi.
36 yaşındaki Filistinli Abdul Rahman Abu Jazar, bölgenin zaten dolu olması nedeniyle “çadır kurmamız için yeterli alanın olmadığını” söyledi.
“Nereye gidebiliriz?” O sordu.
Pazartesi günü AB dışişleri şefi Josep Borrell, tahliye emirlerini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve İsrail'i kara saldırısından “vazgeçmeye” çağırdı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, X'te şunları paylaştı: “Filistinlilere yönelik bir katliam daha yaklaşıyor… Bunu önlemek için herkes hemen harekete geçmeli.”
UNICEF, Refah'a yerleştirilen yaklaşık 600.000 çocuğun “daha fazla felaketle” karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Gazze'deki ana yardım grubu UNRWA, İsrail'in Refah saldırısının “daha fazla sivilin acı çekmesi ve ölmesi” anlamına geleceğini ve grubun “tahliye edilmediğini” söyledi.
'İz arkasında'
Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilere güneye, Refah da dahil olmak üzere “güvenli bölgelere” gitmelerini söyledi.
Ancak Refah defalarca bombalanıyor ve Filistinliler Gazze'nin hiçbir yerinin güvenli olmadığını söylüyor.
Acil durum görevlileri, Hamas roketlerinin İsrail askerlerini öldürmesinden saatler sonra Pazar günü Refah'ta düzenlenen hava saldırılarında 16 kişinin öldüğünü söyledi.
Grev, İsrail yetkililerinin geçidi kapatmasına neden oldu.
Mısır istihbarat servisleriyle bağlantılı Al-Qahera News, Pazartesi günü üst düzey bir kaynağın roket saldırısının “ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girmesine neden olduğunu” söylediğini aktardı.
Hamas sözcüsü Abdul Latif el-Qanou, İsrail'in tahliye emrine rağmen ve Hamas ateşkes teklifini kabul ettiğini söylemeden önce, AFP'ye hareketin “müzakereleri olumlu bir şekilde sürdüreceğini” söyledi.
Gerçek görüşmeleri hakkında bilgi sahibi bir kaynağın AFP'ye verdiği bilgiye göre, görüşmelerde arabuluculuk yapan CIA direktörü Bill Burns'ün Doha'da Katar'ın “acil durum” görüşmeleri başbakanıyla görüşmesi bekleniyor.
Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen kaynak, toplantının “görüşmelerin tekrar yoluna girip giremeyeceğini görmeye” çalışacağını söyledi.
Müzakerelere yakın bir Hamas yetkilisi, Pazar günü, grup müzakerecilerinin İsrail heyetinin bulunmadığı hafta sonu yapılan görüşmelerde bir ilerleme sağlanamamasının ardından “istişareler” için Doha'ya döndüğünü söyledi.
Katar merkezli Haniyeh, Netanyahu'yu görüşmeleri sabote etmekle suçladı ve Netanyahu'nun ofisi Pazartesi günü bunu “mutlak yalan” olarak nitelendirdi.
(Başlık dışında bu hikaye Haberler personeli tarafından düzenlenmemiştir ve ortak bir yayından yayınlanmıştır.)
Gazze:
Pazartesi günü Hamas, İsrail'in Refah'taki Filistinlilere uzun süredir tehdit altındaki şehri işgal etme tehdidi öncesinde tahliye etmelerini söylemesinin ardından Gazze'de yedi aydır devam eden savaşta ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı.
Hamas'ın duyurusu, mutluluk gözyaşları, “Allahu Ekber” (“Allah en büyüktür”) sloganları ve havaya kutlama ateşleri arasında tezahürat yapan kalabalıkları sokağa taşıdı.
İsrail'den henüz resmi bir yanıt gelmedi ve yakın müttefiki ABD, Hamas'ın yanıtını “incelediğini” söyledi.
Hamas yaptığı açıklamada, lideri İsmail Haniye'nin Katar ve Mısır'daki arabuluculara “Hamas'ın ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığı konusunda” bilgi verdiğini söyledi.
Üst düzey bir Hamas yetkilisi, yedi ay süren savaşın ardından İsrail'in artık Filistin topraklarında bir gücü kabul edip etmeyeceğine veya “engelleyeceğine” karar vermesi gerektiğini söyledi.
AFP'ye konuşan yetkili, müzakereleri görüşmek üzere isminin gizli kalmasını talep ederek, “İster ateşkes anlaşmasını kabul etsin ister engelleyin, top artık İsrail işgalinin sahasında.” dedi.
Pazartesi günü erken saatlerde İsrail, İsrail'in Mısır sınırındaki güney Gazze kentine yönelik kara saldırısının sonuçlarına ilişkin küresel alarmın arttığı bir dönemde Filistinlileri Doğu Refah'tan ayrılmaya çağırdı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric, emri kınadı ve bunun “güvenli bir şekilde yerine getirilmesinin imkansız” olacağını söyledi.
Tahliye çağrısı, Kahire'de hafta sonu yapılan müzakereler sırasında İsrail ile Hamas arasında Filistinli grubun savaşı sona erdirme talepleri konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından geldi.
Mısır devlet bağlantılı medyası, Hamas'ın silahlı kanadının gerçekleştirdiği roket saldırısının Pazar günü dört İsrail askerini öldürmesinin ardından görüşmelerin durduğunu söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası endişelere meydan okuyarak, hangi kuvvet olursa olsun, Refah'a kara birlikleri gönderme sözü verdi.
'Binlerce' gidiyor
Kahire dışişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, orada barınan bir milyondan fazla Gazzeli için “ciddi insani riskler” olduğu uyarısında bulundu ve İsrail'i “en üst düzeyde itidal göstermeye” çağırdı.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden ve Netanyahu'nun konuştuğunu ve Biden'ın Refah konusundaki “açık tutumunu” yeniden ifade ettiğini söyledi.
Ayrıca İsrail başbakanının “Kerem Şalom kapısının ihtiyaç sahibi kişilere insani yardım için açık olmasını sağlamayı kabul ettiği” belirtildi.
İsrail, Refah bölgesinden atılan roketler sonucu dört askerin ölmesinin ardından sınır kapısını Pazar günü kapattı.
BM insan hakları sorumlusu Volker Türk, Pazartesi günü yaptığı açıklamada İsrail'in tahliye emrini “insanlık dışı” ve “uluslararası insani ve insan hakları yasalarının temel ilkelerine aykırı” olarak nitelendirdi.
AFP'nin İsrail resmi rakamlarına göre yaptığı hesaplamaya göre, Gazze'nin şimdiye kadarki en kanlı savaşı, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği ve çoğu sivil olmak üzere 1.170'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan benzeri görülmemiş saldırısının ardından başladı.
İsrail, 7 Ekim'deki operasyonlarda kaçırılan 250 rehineden 128'inin Gazze'de kaldığını tahmin ediyor; bunların arasında ordunun öldüğünü söylediği 35 kişi de var.
Hamas'ı yok etme sözü veren İsrail, Hamas yönetimindeki bölgenin sağlık bakanlığına göre Gazze'de çoğunlukla kadın ve çocuklar olmak üzere en az 34.735 kişiyi öldüren bir misilleme saldırısı düzenledi.
Dünya Sağlık Örgütü, yaklaşık 1,2 milyon kişinin Refah'ta barındığını söylüyor.
Hamas, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde “devam eden insani felaketi veya burada tutulan rehinelerin kaderini dikkate almaksızın” geniş çaplı bir saldırı planladığını söyledi.
İsrail, “sınırlı” ve geçici tahliye emrinin “insanları tehlikeden uzaklaştırmayı” amaçladığını söyledi.
Gazzeli sivil savunma ve yardım yetkilileri, İsrail jetlerinin Pazartesi günü Refah'ta, her ikisine de tahliye edilmesi söylenen Al-Shuka ve Al-Salam bölgelerini vurduğunu söyledi.
Filistin Kızılayı “binlerce” Gazzelinin Refah'ın doğusundan ayrıldığını söyledi.
'Nereye gidebiliriz?'
İsrail ordusu yaptığı açıklamada doğu Refah sakinlerini sahildeki El Mawasi'deki “genişletilmiş insani bölgeye” yönelmeye çağırdı.
Ancak yardım grupları, İsrail tarafından belirlenen güvenli bölgenin böyle bir akına hazır olmadığını söyledi.
Norveç Mülteci Konseyi direktörü Jan Egeland, “Bölge zaten fazlasıyla geniş ve hayati hizmetlerden yoksun durumda” dedi.
İsrailli bir askeri sözcü, kaç kişinin taşınması gerektiği yönündeki soruya şöyle yanıt verdi: “Tahmini 100.000 kişi civarında.”
Kızılay, belirlenen tahliye bölgesinin yaklaşık 250.000 kişiye ev sahipliği yaptığını ve bunların çoğunun halihazırda başka yerlerden sökülmüş olduğunu söyledi.
36 yaşındaki Filistinli Abdul Rahman Abu Jazar, bölgenin zaten dolu olması nedeniyle “çadır kurmamız için yeterli alanın olmadığını” söyledi.
“Nereye gidebiliriz?” O sordu.
Pazartesi günü AB dışişleri şefi Josep Borrell, tahliye emirlerini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve İsrail'i kara saldırısından “vazgeçmeye” çağırdı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, X'te şunları paylaştı: “Filistinlilere yönelik bir katliam daha yaklaşıyor… Bunu önlemek için herkes hemen harekete geçmeli.”
UNICEF, Refah'a yerleştirilen yaklaşık 600.000 çocuğun “daha fazla felaketle” karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Gazze'deki ana yardım grubu UNRWA, İsrail'in Refah saldırısının “daha fazla sivilin acı çekmesi ve ölmesi” anlamına geleceğini ve grubun “tahliye edilmediğini” söyledi.
'İz arkasında'
Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilere güneye, Refah da dahil olmak üzere “güvenli bölgelere” gitmelerini söyledi.
Ancak Refah defalarca bombalanıyor ve Filistinliler Gazze'nin hiçbir yerinin güvenli olmadığını söylüyor.
Acil durum görevlileri, Hamas roketlerinin İsrail askerlerini öldürmesinden saatler sonra Pazar günü Refah'ta düzenlenen hava saldırılarında 16 kişinin öldüğünü söyledi.
Grev, İsrail yetkililerinin geçidi kapatmasına neden oldu.
Mısır istihbarat servisleriyle bağlantılı Al-Qahera News, Pazartesi günü üst düzey bir kaynağın roket saldırısının “ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girmesine neden olduğunu” söylediğini aktardı.
Hamas sözcüsü Abdul Latif el-Qanou, İsrail'in tahliye emrine rağmen ve Hamas ateşkes teklifini kabul ettiğini söylemeden önce, AFP'ye hareketin “müzakereleri olumlu bir şekilde sürdüreceğini” söyledi.
Gerçek görüşmeleri hakkında bilgi sahibi bir kaynağın AFP'ye verdiği bilgiye göre, görüşmelerde arabuluculuk yapan CIA direktörü Bill Burns'ün Doha'da Katar'ın “acil durum” görüşmeleri başbakanıyla görüşmesi bekleniyor.
Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen kaynak, toplantının “görüşmelerin tekrar yoluna girip giremeyeceğini görmeye” çalışacağını söyledi.
Müzakerelere yakın bir Hamas yetkilisi, Pazar günü, grup müzakerecilerinin İsrail heyetinin bulunmadığı hafta sonu yapılan görüşmelerde bir ilerleme sağlanamamasının ardından “istişareler” için Doha'ya döndüğünü söyledi.
Katar merkezli Haniyeh, Netanyahu'yu görüşmeleri sabote etmekle suçladı ve Netanyahu'nun ofisi Pazartesi günü bunu “mutlak yalan” olarak nitelendirdi.
(Başlık dışında bu hikaye Haberler personeli tarafından düzenlenmemiştir ve ortak bir yayından yayınlanmıştır.)