SessizDüşünür
Active member
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olarak katılan Eski CHP Meclis Küme Başkanvekili ve eski İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Yunanistan’ın Midilli Adası’na yaptığı ziyaret kapsamında yaptığı müşahedelerini aktardı. Anadol, Ege’deki mevcut istikrarlara ve Yunan halkının görüşlerine ait değerlendirmelerde bulundu.
‘Miçotakis, ABD ve AB’ye güveniyor’
Yunanistan’da hiç bir siyasetçinin Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis kadar ülkesini diğer bir ülkeye teslim etmediğini lisana getiren Anadol, “Yunan halkı savaş istemiyor. Miçotakis’in bu kışkırtmacı siyasetlerinden rahatsız. Tıpkı biçimde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bir gece apansızın gelebiliriz’ telaffuzlarından korkuyor. Halk bunu sesli olarak da lisana getiriyor. Miçotakis’in son demeçlerinden biri ‘Karşınızda biz yokuz, yanımızda AB ve NATO var’ halindeydi. Yunanistan’da hiç bir siyasetçi Miçotakis kadar ülkesini bir diğer ülkeye teslim etmedi. Şöyle bir durum da var ki ekonomik şartlar ve global akım halkların reaksiyonunu azalttı. Etnik çelişkileri öne çıkaran emperyalist siyasetler örgütlülüğü azalttı. Halk mutlu değil lakin örgütlü bir biçimde başını kaldırmıyor. ABD’ye karşı bir isteksizlik kelam konusu ve yapılan mutabakatlardan Yunan halkı rahatsız bunu açıkça söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
‘ABD Türkiye’yi çepeçevre sarıyor’
ABD’nin Yunanistan ile iş birliği yaparak Türkiye’yi çevrelediğini kaydeden Anadol, şunları şu görüşleri savundu:
“Bir basın toplantısında Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne Anadolu Ajansı muhabiri soru sordu: ‘Siz Lozan mutabakatına karşın oraya (Yunanistan’a) silah götürdünüz, niye bu silahları verdiniz?’ Sözcünün bu soruya, ‘Amerika’nın çıkarları her neyse ona bakılırsa hareket ediyoruz’ biçiminde cevap verdi. Yani Yunanistan’ın çıkarları demeye tenezzül bile etmiyor. ötürüsıyla bir kilitleme kelam konusu. Haritayı gözünüzün önüne getirin. Dedeağaç, Midilli, Sisam, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, aşağıda Girit, çabucak güneyimizde de PYD… Bu kilitlemedir. Kimileri ‘Rus donanmasını boğazdan Akdeniz’e çıkarmama emelli yapılıyor’ diyor. Lakin bizim donanmamız da orada. Bizim donanmamızı da çıkarmayacak demek ki. Yani Ruslara karşı yapılıyor diyenler ya bilmiyorlar ya da zımnî Amerikancılık yapıyorlar. Olur mu o denli şey? Türkiye’yi çepeçevre sarıyorlar. Bir savaş çıksa ne olacak? ABD açıkça taraf olmaktan da öte hiç bir uyarıyı dikkate almıyor ve bildiğini yapıyor.”
‘Doğu Akdeniz’de Rusya-Türkiye ittifakı oluşmalı’
Türkiye’nin Rusya ile birlikte ortak bir siyaset oluşturması gerektiğini lisana getiren Anadol, “Politikada şartlara göre istikrarlar, bloklar oluşur. Türkiye’nin yapacağı öteki bir şey yok bence. Rusya KKTC’yi tanırsa istikrarlar düzgünce değişir ve Amerika’nın, Batı İttifakı’nın aleyhine olur. Ayrıyeten genel olarak söyleyeyim; Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti vardır. Bir tanesi; ‘Araplar’ın içişlerine karışmayın’, ikincisi; ‘Rusya ile dostluğu bozmayın.’ NATO’ya girinceye kadar klasik Cumhuriyet politikası bu biçimdeydi. Bizim maksadımız Rusya’yla birlikte bir siyaset oluşturarak Rusya tarafınca Kuzey Kıbrıs’ın tanınmasını sağlamak. esasen Rusya tarafınca tanınınca gerisi gelir. Rusya’dan direkt uçuşlar da başlarsa değerli adım atılmış olur” dedi.
‘Güç merkezi Atlantik’ten Asya’ya kayıyor’
Amerika’nın her geçen gün zayıfladığını söyleyen Anadol, “Güç merkezi Atlantik’ten Asya’ya kayıyor. Bu bir gerçek. İster kabul etsinler, ister etmesinler. Güç oraya yanlışsız gidiyor. Amerikan emperyalizmi, Amerika’nın egemenliği her geçen gün azalıyor, zayıflıyor. Bu da bir gerçek. Donanma sayısına bakın. Amerikan donanması dünyanın en büyük donanmasıydı. Bunların daima sayısı azalıyor. Ekonomisi daha güç durumda. Ama Asya ekonomileri büyüyor. Rusya’nın parası değerleniyor” sözlerini kullandı.
‘Miçotakis, ABD ve AB’ye güveniyor’
Yunanistan’da hiç bir siyasetçinin Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis kadar ülkesini diğer bir ülkeye teslim etmediğini lisana getiren Anadol, “Yunan halkı savaş istemiyor. Miçotakis’in bu kışkırtmacı siyasetlerinden rahatsız. Tıpkı biçimde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bir gece apansızın gelebiliriz’ telaffuzlarından korkuyor. Halk bunu sesli olarak da lisana getiriyor. Miçotakis’in son demeçlerinden biri ‘Karşınızda biz yokuz, yanımızda AB ve NATO var’ halindeydi. Yunanistan’da hiç bir siyasetçi Miçotakis kadar ülkesini bir diğer ülkeye teslim etmedi. Şöyle bir durum da var ki ekonomik şartlar ve global akım halkların reaksiyonunu azalttı. Etnik çelişkileri öne çıkaran emperyalist siyasetler örgütlülüğü azalttı. Halk mutlu değil lakin örgütlü bir biçimde başını kaldırmıyor. ABD’ye karşı bir isteksizlik kelam konusu ve yapılan mutabakatlardan Yunan halkı rahatsız bunu açıkça söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
‘ABD Türkiye’yi çepeçevre sarıyor’
ABD’nin Yunanistan ile iş birliği yaparak Türkiye’yi çevrelediğini kaydeden Anadol, şunları şu görüşleri savundu:
“Bir basın toplantısında Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne Anadolu Ajansı muhabiri soru sordu: ‘Siz Lozan mutabakatına karşın oraya (Yunanistan’a) silah götürdünüz, niye bu silahları verdiniz?’ Sözcünün bu soruya, ‘Amerika’nın çıkarları her neyse ona bakılırsa hareket ediyoruz’ biçiminde cevap verdi. Yani Yunanistan’ın çıkarları demeye tenezzül bile etmiyor. ötürüsıyla bir kilitleme kelam konusu. Haritayı gözünüzün önüne getirin. Dedeağaç, Midilli, Sisam, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, aşağıda Girit, çabucak güneyimizde de PYD… Bu kilitlemedir. Kimileri ‘Rus donanmasını boğazdan Akdeniz’e çıkarmama emelli yapılıyor’ diyor. Lakin bizim donanmamız da orada. Bizim donanmamızı da çıkarmayacak demek ki. Yani Ruslara karşı yapılıyor diyenler ya bilmiyorlar ya da zımnî Amerikancılık yapıyorlar. Olur mu o denli şey? Türkiye’yi çepeçevre sarıyorlar. Bir savaş çıksa ne olacak? ABD açıkça taraf olmaktan da öte hiç bir uyarıyı dikkate almıyor ve bildiğini yapıyor.”
‘Doğu Akdeniz’de Rusya-Türkiye ittifakı oluşmalı’
Türkiye’nin Rusya ile birlikte ortak bir siyaset oluşturması gerektiğini lisana getiren Anadol, “Politikada şartlara göre istikrarlar, bloklar oluşur. Türkiye’nin yapacağı öteki bir şey yok bence. Rusya KKTC’yi tanırsa istikrarlar düzgünce değişir ve Amerika’nın, Batı İttifakı’nın aleyhine olur. Ayrıyeten genel olarak söyleyeyim; Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti vardır. Bir tanesi; ‘Araplar’ın içişlerine karışmayın’, ikincisi; ‘Rusya ile dostluğu bozmayın.’ NATO’ya girinceye kadar klasik Cumhuriyet politikası bu biçimdeydi. Bizim maksadımız Rusya’yla birlikte bir siyaset oluşturarak Rusya tarafınca Kuzey Kıbrıs’ın tanınmasını sağlamak. esasen Rusya tarafınca tanınınca gerisi gelir. Rusya’dan direkt uçuşlar da başlarsa değerli adım atılmış olur” dedi.
‘Güç merkezi Atlantik’ten Asya’ya kayıyor’
Amerika’nın her geçen gün zayıfladığını söyleyen Anadol, “Güç merkezi Atlantik’ten Asya’ya kayıyor. Bu bir gerçek. İster kabul etsinler, ister etmesinler. Güç oraya yanlışsız gidiyor. Amerikan emperyalizmi, Amerika’nın egemenliği her geçen gün azalıyor, zayıflıyor. Bu da bir gerçek. Donanma sayısına bakın. Amerikan donanması dünyanın en büyük donanmasıydı. Bunların daima sayısı azalıyor. Ekonomisi daha güç durumda. Ama Asya ekonomileri büyüyor. Rusya’nın parası değerleniyor” sözlerini kullandı.