MizahSarrafi
Active member
İran’da çalıştırdığı kulüplerin akabinde Moldova’nın başına geçen ve şu anda mesleğini Kenya Ulusal Ekibi’ni çalıştırarak sürdüren Engin Fırat, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
“İnsanların her vakit ömründe birtakım maksatları vardır” diyen Engin Fırat, mesleğinden ve gelecek planlarından şu biçimde bahsetti: “her insanın yaptığını yapmak istemedim, olağan dışı bir meslek istedim. O yüzden Harika Lig ‘de bir kadrodan bir gruba geçeyim diye bir amacım hiç olmadı. Türk hocalar epey fazla memleketler arası futbolda görünmüyorlar. Aslında amacımda şu an Afrika yoktu. Katar’da bir kadroyla görüşmüştüm. Kenya’dan teklif gelince aklıma yattı. Bir de Afrika deneyimleyim dedim. Yeterli de bir deneyim oldu. Bu periyot devam da edebilir. En büyük amaçlarımdan bir tanesi Dünya Kupası’na katılmak. Kapı kapanmadı. Görüştüğüm bir grup daha var.”
“SÜPER LİG’DEN TEKLİF ALDIM, PROJEYE İNANDIĞIM BİR EKİP OLURSA TÜRKİYE’DE ÇALIŞIRIM”
Üstün Lig’den teklif aldınız mı sorusuna Engin Fırat, “Teklif aldım. İsim konuşmak olmaz artık. Türkiye’de şu anda bir gruba 4-5 kez giden hocalar var. Bu bana epeyce karşıt geliyor. Gittiğin yerde iz bırakman gerekiyor. Türkiye’de o manada, benim iz bırakabileceğim ve proje manasında inandığım bir ekip olursa, natürel ki Türkiye’de çalışırım. Hoca gel bunu yap diyorlar. Düzgün de, nasıl? Bir örnek vereyim, Mısır’dan bir kadro beni aradı, o grubun bir teknik konseyi varmış ve benim İran’daki son 4-5 maçımı incelemişler. Nasıl bir futbol oynatıyor, şeklimize uygun mu diye. Bunu Türkiye’de düşünebiliyor musunuz? Benim bir şeyler ortaya çıkarabileceğim bir grup olursa niye gelmeyeyim mi? Ben şunu da tez ediyorum; Türkiye’de başarılı olmak, öteki ülkelerde başarılı olmaktan daha kolay. Herkes günlük yaşıyor. Bir projeyle ortaya çıktığınız vakit başarılı olursunuz. Hangi koşullarda neler yaptığımı anlatmama gerek yok. Milletlerarası toplulukta bir Türk teknik yönetici olarak başarılı olmanız için, başkalarından daha âlâ olmanız lazım. Maalesef bu bu biçimde. Bizim bir lobimiz yok. Ben de bunu yaptım. Bugün bana dünyanın her bir tarafınca teklif geldiğine nazaran başarılı oldum. Türkiye’deki kulüplerdeki tesisler, Avrupa’daki kulüpler yok. Karagümrük’e bakıyorsunuz, tesisi yok. Lakin oyuncu planlamasını hakikat yaptıkları için epeyce uygun bir kadro ortaya çıkarıyorlar, fazlaca para masraftan bir de. Bu planlamaların hepsini yanlışsız yaparsanız, başarılı olmama ihtimaliniz yok” cevabını verdi.
“JOZEF JARABINSKY’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM”
Fırat son olarak, “En epey hangi teknik yöneticiden bir şeyler öğrendiniz” sorusuna Jozef Jarabinsky cevabını verirken, “O periyotlarda Türkiye’de fazlaca sert bir adam olarak geçiyordu ancak bilime ve öğrenmeye hayli açık bir insandı. O bana yol gösterdi. Pro lisansı almakla bu iş bitmiyor. Vizyon olarak her gün yeni bir şeyler öğrenmek gerekiyor, ben de Jozef Jarabinsky’den bunları aldım diye düşünüyorum. Bilim durmuyor. Oyuncularla bağlantılar ise sizin karakterinizle ilgili” dedi ve kelamlarını noktaladı.
Cet SELÇUK – Mustafa AKIN / İSTANBUL, (DHA)
“İnsanların her vakit ömründe birtakım maksatları vardır” diyen Engin Fırat, mesleğinden ve gelecek planlarından şu biçimde bahsetti: “her insanın yaptığını yapmak istemedim, olağan dışı bir meslek istedim. O yüzden Harika Lig ‘de bir kadrodan bir gruba geçeyim diye bir amacım hiç olmadı. Türk hocalar epey fazla memleketler arası futbolda görünmüyorlar. Aslında amacımda şu an Afrika yoktu. Katar’da bir kadroyla görüşmüştüm. Kenya’dan teklif gelince aklıma yattı. Bir de Afrika deneyimleyim dedim. Yeterli de bir deneyim oldu. Bu periyot devam da edebilir. En büyük amaçlarımdan bir tanesi Dünya Kupası’na katılmak. Kapı kapanmadı. Görüştüğüm bir grup daha var.”
“SÜPER LİG’DEN TEKLİF ALDIM, PROJEYE İNANDIĞIM BİR EKİP OLURSA TÜRKİYE’DE ÇALIŞIRIM”
Üstün Lig’den teklif aldınız mı sorusuna Engin Fırat, “Teklif aldım. İsim konuşmak olmaz artık. Türkiye’de şu anda bir gruba 4-5 kez giden hocalar var. Bu bana epeyce karşıt geliyor. Gittiğin yerde iz bırakman gerekiyor. Türkiye’de o manada, benim iz bırakabileceğim ve proje manasında inandığım bir ekip olursa, natürel ki Türkiye’de çalışırım. Hoca gel bunu yap diyorlar. Düzgün de, nasıl? Bir örnek vereyim, Mısır’dan bir kadro beni aradı, o grubun bir teknik konseyi varmış ve benim İran’daki son 4-5 maçımı incelemişler. Nasıl bir futbol oynatıyor, şeklimize uygun mu diye. Bunu Türkiye’de düşünebiliyor musunuz? Benim bir şeyler ortaya çıkarabileceğim bir grup olursa niye gelmeyeyim mi? Ben şunu da tez ediyorum; Türkiye’de başarılı olmak, öteki ülkelerde başarılı olmaktan daha kolay. Herkes günlük yaşıyor. Bir projeyle ortaya çıktığınız vakit başarılı olursunuz. Hangi koşullarda neler yaptığımı anlatmama gerek yok. Milletlerarası toplulukta bir Türk teknik yönetici olarak başarılı olmanız için, başkalarından daha âlâ olmanız lazım. Maalesef bu bu biçimde. Bizim bir lobimiz yok. Ben de bunu yaptım. Bugün bana dünyanın her bir tarafınca teklif geldiğine nazaran başarılı oldum. Türkiye’deki kulüplerdeki tesisler, Avrupa’daki kulüpler yok. Karagümrük’e bakıyorsunuz, tesisi yok. Lakin oyuncu planlamasını hakikat yaptıkları için epeyce uygun bir kadro ortaya çıkarıyorlar, fazlaca para masraftan bir de. Bu planlamaların hepsini yanlışsız yaparsanız, başarılı olmama ihtimaliniz yok” cevabını verdi.
“JOZEF JARABINSKY’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM”
Fırat son olarak, “En epey hangi teknik yöneticiden bir şeyler öğrendiniz” sorusuna Jozef Jarabinsky cevabını verirken, “O periyotlarda Türkiye’de fazlaca sert bir adam olarak geçiyordu ancak bilime ve öğrenmeye hayli açık bir insandı. O bana yol gösterdi. Pro lisansı almakla bu iş bitmiyor. Vizyon olarak her gün yeni bir şeyler öğrenmek gerekiyor, ben de Jozef Jarabinsky’den bunları aldım diye düşünüyorum. Bilim durmuyor. Oyuncularla bağlantılar ise sizin karakterinizle ilgili” dedi ve kelamlarını noktaladı.
Cet SELÇUK – Mustafa AKIN / İSTANBUL, (DHA)