SessizDüşünür
Active member
Türkiye’nin memleketler arası kıymete sahip sulak alanlarından Çukurova Deltası’nın en geniş lagünü olan Akyatan ile Akdeniz içinde yer alan Akyatan Yaban ömrü Geliştirme Alanı, yeşil deniz kaplumbağaları ve caretta carettaları ağırlamaya başladı. Hava sıcaklığının yükselmesiyle gece yaklaşık 22 kilometrelik kıyıya çıkan anaç kaplumbağalar, kazdıkları kumsala yumurtalarını bıraktıktan daha sonra tekrar denize dönüyor. Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar 7. Bölge Müdürlüğü ile Doğal ömrü Muhafaza Vakfı vazifelileri de gece kıyıya çıkan deniz kaplumbağalarına marka takıp ölçümler yapıyor.
Gündüz de deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktığı bölgeleri belirleyen nazaranvliler, öbür hayvanların yumurtalara ziyan vermemesi için demir tel yerleştiriyor. Tabiat Muhafaza ve Ulusal Parklar 7. Bölge Müdürü Turgut Çangır, deniz kaplumbağalarının Hatay’dan Mersin’in Anamur ilçesine kadar kıyı boyunca geniş bir alanda yuva yaptığını söylemiş oldu. Bu alanlarda Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğünün denetiminde sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çangır, uzman biyologların kıyıya çıkan deniz kaplumbağaları üzerinde incelemeler yaptığını belirtti.
Çangır, 22 kilometrelik Akyatan kumsalının deniz kaplumbağalarının değerli yuvalama alanlarından olduğuna dikkati çekerek şu biçimde konuştu: “Adana’nın Akyatan kumsalında geçen yıl 434 yuvamız vardı. Bu 434 yuvadan 10 bin 500 civarında deniz kaplumbağasını engin denizlerle buluşturduk. 2 yıl yüksek yuva sayısının akabinde 3’üncü yıl bir düşüş bekleniyor, dinlenme devri üzere. Geçen yıl 434 olan yuva sayısı şu ana kadar 200’ü geçti. Temmuz sonlarına kadar yuvalama devam edecek. Lakin bu yıl beklentimiz geçen yılın altında olacak diye düşünüyoruz.”
Uzman Biyolog Mehmet Tural da 22 kilometrelik kıyıda 2006’dan bu yana deniz kaplumbağalarını müdafaa çalışmaları yürüttüklerini anlattı. Hazirandan temmuz sonuna kadarki yumurtlama sürecinde her sabah kumsalda yuva tespiti için çalışma yaptıklarını lisana getiren Tural, şu biçimde devam etti: “İzleri takip edip devamında yuva olup olmadığını tespit ediyoruz. Şayet yuva var ise GPS kaydını alıyoruz ve denize olan uzaklığını hesaplıyoruz. hem de burada doğal olan çakal ve domuz predasyonu var. Onu biraz daha azaltmak için yuvalara kafes atıyoruz. Aslında bu doğal bir müddetç lakin kaplumbağa popülasyonunda ani düşüşler olmasın diye tespit ettiğimiz yuvaların bir kısmını kafeslerle müdafaaya çalışıyoruz. Akşam da gündüz yaptığımız üzere kumsalda yürüyüş yapıyoruz. Yumurtlamaya gelen dişi kaplumbağayı tespit ediyoruz, ölçümlerini yapıyoruz. bununla birlikte Türkiye’ye gelen kaplumbağaların envanterini belirlemek için marka takıyoruz.”
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim bakılırsavlisi Mahmut Ergene de Mersin’in deniz kaplumbağaları için özel bir bölge olduğunu söylemiş oldu. Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur’daki kumsallarda caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının görüldüğü bilgisini veren Ergene, bu alanların deniz kaplumbağası popülasyonuna kıymetli katkı sunduğuna işaret etti. Bu yıl kaplumbağaların yuvalamalarının 10 gün geciktiğini anlatan Ergene, “Normalde yuvalamalar mayıs ortalarında başlarken, bu sene mayısın sonlarına hakikat başladı. Temmuz sonunda da yavrular yuvalarından çıkıp denize ulaşmaya başlayacak. Şu anda Davultepe alanında 72 yuva tespit ettik. Önümüzdeki vakit içinderda yuva sayısının artacağını umuyoruz. Her sene olduğu üzere bu sene de binlerce yavru deniz kaplumbağasını denizle buluşturacağız.” diye konuştu. Ergene, yuva tespit çalışmalarının sürdüğü kumsallarda bilimsel çalışmaların da yapıldığını, bunun 25-30 yıl daha sonraki popülasyon için kıymetli olduğunu aktardı.
Gündüz de deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktığı bölgeleri belirleyen nazaranvliler, öbür hayvanların yumurtalara ziyan vermemesi için demir tel yerleştiriyor. Tabiat Muhafaza ve Ulusal Parklar 7. Bölge Müdürü Turgut Çangır, deniz kaplumbağalarının Hatay’dan Mersin’in Anamur ilçesine kadar kıyı boyunca geniş bir alanda yuva yaptığını söylemiş oldu. Bu alanlarda Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğünün denetiminde sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çangır, uzman biyologların kıyıya çıkan deniz kaplumbağaları üzerinde incelemeler yaptığını belirtti.
Çangır, 22 kilometrelik Akyatan kumsalının deniz kaplumbağalarının değerli yuvalama alanlarından olduğuna dikkati çekerek şu biçimde konuştu: “Adana’nın Akyatan kumsalında geçen yıl 434 yuvamız vardı. Bu 434 yuvadan 10 bin 500 civarında deniz kaplumbağasını engin denizlerle buluşturduk. 2 yıl yüksek yuva sayısının akabinde 3’üncü yıl bir düşüş bekleniyor, dinlenme devri üzere. Geçen yıl 434 olan yuva sayısı şu ana kadar 200’ü geçti. Temmuz sonlarına kadar yuvalama devam edecek. Lakin bu yıl beklentimiz geçen yılın altında olacak diye düşünüyoruz.”
Uzman Biyolog Mehmet Tural da 22 kilometrelik kıyıda 2006’dan bu yana deniz kaplumbağalarını müdafaa çalışmaları yürüttüklerini anlattı. Hazirandan temmuz sonuna kadarki yumurtlama sürecinde her sabah kumsalda yuva tespiti için çalışma yaptıklarını lisana getiren Tural, şu biçimde devam etti: “İzleri takip edip devamında yuva olup olmadığını tespit ediyoruz. Şayet yuva var ise GPS kaydını alıyoruz ve denize olan uzaklığını hesaplıyoruz. hem de burada doğal olan çakal ve domuz predasyonu var. Onu biraz daha azaltmak için yuvalara kafes atıyoruz. Aslında bu doğal bir müddetç lakin kaplumbağa popülasyonunda ani düşüşler olmasın diye tespit ettiğimiz yuvaların bir kısmını kafeslerle müdafaaya çalışıyoruz. Akşam da gündüz yaptığımız üzere kumsalda yürüyüş yapıyoruz. Yumurtlamaya gelen dişi kaplumbağayı tespit ediyoruz, ölçümlerini yapıyoruz. bununla birlikte Türkiye’ye gelen kaplumbağaların envanterini belirlemek için marka takıyoruz.”
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim bakılırsavlisi Mahmut Ergene de Mersin’in deniz kaplumbağaları için özel bir bölge olduğunu söylemiş oldu. Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur’daki kumsallarda caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının görüldüğü bilgisini veren Ergene, bu alanların deniz kaplumbağası popülasyonuna kıymetli katkı sunduğuna işaret etti. Bu yıl kaplumbağaların yuvalamalarının 10 gün geciktiğini anlatan Ergene, “Normalde yuvalamalar mayıs ortalarında başlarken, bu sene mayısın sonlarına hakikat başladı. Temmuz sonunda da yavrular yuvalarından çıkıp denize ulaşmaya başlayacak. Şu anda Davultepe alanında 72 yuva tespit ettik. Önümüzdeki vakit içinderda yuva sayısının artacağını umuyoruz. Her sene olduğu üzere bu sene de binlerce yavru deniz kaplumbağasını denizle buluşturacağız.” diye konuştu. Ergene, yuva tespit çalışmalarının sürdüğü kumsallarda bilimsel çalışmaların da yapıldığını, bunun 25-30 yıl daha sonraki popülasyon için kıymetli olduğunu aktardı.