FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nda şampiyonluğa ulaştıktan bir ay bile geçmeden kendisini kayyuma götürebilecek gelişmelerin ortasında bulan Chelsea, içine düştüğü krizden en az hasarla çıkmanın yollarını arıyor.
Son 9 ayda UEFA Şampiyonlar Ligi ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası şampiyonluklarıyla Stamford Bridge üzerinde daha da artan ışıltı, yaptırım kararları, sponsor kaybı ve banka hesaplarının dondurulmasıyla kara bulutların ardında kaldı.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin akabinde İngiltere hükümetinin Roman Abramovich’in ortalarında yer aldığı 7 oligarka yönelik yaptırım sonucu, Rus milyarderin 19 yıldır sahibi olduğu Chelsea’yi büyük bir belirsizliğin içine itti.
Yakıt alamayacak duruma geldi
Hükümet tarafınca verilen özel bir lisansla maaşları ödeme ve ligde gayret etme hakkı tanınan Chelsea’nin transfer yapması, yeni mukavele imzalaması, bilet satması, lisanslı eserden gelir elde etmesi yasaklandı.
Bütün bunlara Barclays bankasındaki hesapların ve kulübe ilişkin kredi kartlarının dondurulması da eklenince “Maviler” grup otobüsüne yakıt alamayacak duruma geldi.
Yaptırımlar daha sonrasında Chelsea’ye deplasman maçları için yalnızca 20 bin sterlin harcama müsaadesi verilmesi ise bu hafta Şampiyonlar Ligi’nde Lille deplasmanına gidecek grup için toplumsal medyada “buharlı gemi kullansınlar” esprilerine yol açtı.
Premier Lig’de üçüncü sırada yer alan ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalin kapısını aralamaya çalışan Chelsea, hükümetle görüşmelerinde kulübün faaliyetlerinin devam edebilmesi için en uygun koşulları sağlamaya çalışıyor.
“Chelsea’nin kıssasında, tüm gruplar için dersler var”
Yaşanan gelişmeleri Anadolu Ajansı’na pahalandıran spor stratejisi danışmanı ve “All to Play For” kitabının müellifi Matt Rogan, belirsizlik niçiniyle oyuncuların gruptan ayrılmasının ve kulübün pahasının aşınmasının kimsenin çıkarına olmayacağını söylemiş oldu.
Birden fazla vakit krizlerin bir takımı özel bir biçimde birbirine bağladığını belirten Rogan, “Chelsea, bir alıcı bulunana ve muahede tamamlanana kadar faaliyetlerini sürdürmek için nakit akışına gereksinim duyacak. Hükümetin bunu engellemesi mecnunluk olur. Chelsea, 2-3 milyar sterline satılabilir. Hükümet bu parayı alırsa bir hayır kurumuna verecek. Kulübü bu olumlu kararı riske atacak biçimde yönetmek savunulamaz.” diye konuştu.
Son 15 günde tüm yaşananların profesyonel sporda olumlu bir değişimi işaret ettiğini savunan Rogan, şunları kaydetti:
“İyi bir krizin boşa gitmesine asla müsaade vermeyin. Chelsea’nin kıssasında tüm kadrolar için dersler var. Son birkaç haftanın kararında sahiplik ve taraftarın karar verme süreçlerine iştirakiyle ilgili daha fazla kontrol bakılırsaceğimizi düşünüyorum, bu da bence güzel bir şey. Örneğin, Chelsea taraftarları hükümetten satış gerçekleşirse kulüpte bir “altın hisse” talep ediyor. Hükümet, incelemelerinde tam olarak bunu tavsiye ettiğinden, bunun olacağını düşünüyorum. İronik olarak, satın alınan bir Chelsea Kulübünün profesyonel futbolun geleceğini daha yeterli yansıtan ve futbol için örnek olay incelemesi yapan bir yapıya sahip olduğunu gorebiliriz.”
Putin-Abramovich bağı yeni mi fark edildi?
Chelsea’nin toplam 19 kupa kazandığı, yıldız isimleri tereddüt etmeden rekor transfer fiyatlarıyla takımına kattığı devirde görmezden gelinen Vladimir Putin-Roman Abramovich yakınlığı bir anda gündemin en değerli tartışma hususlarından oldu.
“İngiltere’de futbolla paranın ilgisi değişir mi?” sorusuna “futbolun hafızası epey kısa” diyenler çabucak Suudi konsorsiyumun tüm reaksiyonlara ve 6 aylık incelemeye karşın “gerekli garantiler alındı” denilerek Newcastle United’ı satın almasını örnek gösteriyor.
Liverpool’un teknik yöneticisi Jurgen Klopp da basın toplantısında geçmişteki taraftarların ve futbol kamuoyunun sessizliğine, “Roman Abramovich Chelsea’yi satın aldığında bunu umursadınız mı? Newcastle United satın alındığında sahiden bunu umursadınız mı? Paranın kaynağının neresi olduğu çok açık. Bunu herkes biliyordu lakin biz bunu kabul ettik. Bu, bizim yanlışımızdı.” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
Kadro dağılır mı?
Chelsea’ye transfer ve yeni mukavele yasağı getirilmesi bu yaz kontratı sona erecek Antonio Rudiger, Cesar Azpilicueta ve Andreas Christensen’in mümkün ayrılıklarının kadroda domino tesiri yapma riski kadroyu tehdit ediyor.
Danimarkalı stoper Christensen İspanyol takımı Barcelona ile ilişkilendirilirken, başşehir temsilcisi Azpilicueta’nın kontratındaki artı 1 yıllık opsiyonu da etkin hale getiremiyor.
Teknik yönetici Thomas Tuchel ile problemler yaşayan Belçikalı yıldız Romelu Lukaku’nun ekipten ayrılacağı dedikodularının yanı sıra kimi futbolcuların mukavele feshi konusunda avukatlarıyla irtibata geçtiği savları basında yer aldı.
Satış gecikirse kayyum tehlikesi büyüyecek
Banka hesapları dondurulan ve aylık 28 milyon sterlin maaş ödemesi olan Chelsea’nin ortasında bulunduğu kriz kısa vadede çözülemezse kulübe kayyum atanması ve 9 puanının silinmesi cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Premier Lig idaresi tarafınca kulüpteki tüm yetkileri elinden alınan Abramovich, Londra grubuna verdiği 1,5 milyar sterlinlik kredi dahil yeni alıcıdan 3 milyar sterlin istiyor. Son 15 gündeki gelişmelerin bu sayısı aşağıya çekeceği yorumları yapılıyor.
Hükümet ve Abramovich taraflarından resmi bir açıklama yapılmasa da satış için iki tarafın da yeşil ışık yaktığı anlaşılıyor.
Yaptırım kararları öncesinde satışın bu hafta gerçekleşmesi bekleniyordu.
Son 9 ayda UEFA Şampiyonlar Ligi ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası şampiyonluklarıyla Stamford Bridge üzerinde daha da artan ışıltı, yaptırım kararları, sponsor kaybı ve banka hesaplarının dondurulmasıyla kara bulutların ardında kaldı.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin akabinde İngiltere hükümetinin Roman Abramovich’in ortalarında yer aldığı 7 oligarka yönelik yaptırım sonucu, Rus milyarderin 19 yıldır sahibi olduğu Chelsea’yi büyük bir belirsizliğin içine itti.
Yakıt alamayacak duruma geldi
Hükümet tarafınca verilen özel bir lisansla maaşları ödeme ve ligde gayret etme hakkı tanınan Chelsea’nin transfer yapması, yeni mukavele imzalaması, bilet satması, lisanslı eserden gelir elde etmesi yasaklandı.
Bütün bunlara Barclays bankasındaki hesapların ve kulübe ilişkin kredi kartlarının dondurulması da eklenince “Maviler” grup otobüsüne yakıt alamayacak duruma geldi.
Yaptırımlar daha sonrasında Chelsea’ye deplasman maçları için yalnızca 20 bin sterlin harcama müsaadesi verilmesi ise bu hafta Şampiyonlar Ligi’nde Lille deplasmanına gidecek grup için toplumsal medyada “buharlı gemi kullansınlar” esprilerine yol açtı.
Premier Lig’de üçüncü sırada yer alan ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalin kapısını aralamaya çalışan Chelsea, hükümetle görüşmelerinde kulübün faaliyetlerinin devam edebilmesi için en uygun koşulları sağlamaya çalışıyor.
“Chelsea’nin kıssasında, tüm gruplar için dersler var”
Yaşanan gelişmeleri Anadolu Ajansı’na pahalandıran spor stratejisi danışmanı ve “All to Play For” kitabının müellifi Matt Rogan, belirsizlik niçiniyle oyuncuların gruptan ayrılmasının ve kulübün pahasının aşınmasının kimsenin çıkarına olmayacağını söylemiş oldu.
Birden fazla vakit krizlerin bir takımı özel bir biçimde birbirine bağladığını belirten Rogan, “Chelsea, bir alıcı bulunana ve muahede tamamlanana kadar faaliyetlerini sürdürmek için nakit akışına gereksinim duyacak. Hükümetin bunu engellemesi mecnunluk olur. Chelsea, 2-3 milyar sterline satılabilir. Hükümet bu parayı alırsa bir hayır kurumuna verecek. Kulübü bu olumlu kararı riske atacak biçimde yönetmek savunulamaz.” diye konuştu.
Son 15 günde tüm yaşananların profesyonel sporda olumlu bir değişimi işaret ettiğini savunan Rogan, şunları kaydetti:
“İyi bir krizin boşa gitmesine asla müsaade vermeyin. Chelsea’nin kıssasında tüm kadrolar için dersler var. Son birkaç haftanın kararında sahiplik ve taraftarın karar verme süreçlerine iştirakiyle ilgili daha fazla kontrol bakılırsaceğimizi düşünüyorum, bu da bence güzel bir şey. Örneğin, Chelsea taraftarları hükümetten satış gerçekleşirse kulüpte bir “altın hisse” talep ediyor. Hükümet, incelemelerinde tam olarak bunu tavsiye ettiğinden, bunun olacağını düşünüyorum. İronik olarak, satın alınan bir Chelsea Kulübünün profesyonel futbolun geleceğini daha yeterli yansıtan ve futbol için örnek olay incelemesi yapan bir yapıya sahip olduğunu gorebiliriz.”
Putin-Abramovich bağı yeni mi fark edildi?
Chelsea’nin toplam 19 kupa kazandığı, yıldız isimleri tereddüt etmeden rekor transfer fiyatlarıyla takımına kattığı devirde görmezden gelinen Vladimir Putin-Roman Abramovich yakınlığı bir anda gündemin en değerli tartışma hususlarından oldu.
“İngiltere’de futbolla paranın ilgisi değişir mi?” sorusuna “futbolun hafızası epey kısa” diyenler çabucak Suudi konsorsiyumun tüm reaksiyonlara ve 6 aylık incelemeye karşın “gerekli garantiler alındı” denilerek Newcastle United’ı satın almasını örnek gösteriyor.
Liverpool’un teknik yöneticisi Jurgen Klopp da basın toplantısında geçmişteki taraftarların ve futbol kamuoyunun sessizliğine, “Roman Abramovich Chelsea’yi satın aldığında bunu umursadınız mı? Newcastle United satın alındığında sahiden bunu umursadınız mı? Paranın kaynağının neresi olduğu çok açık. Bunu herkes biliyordu lakin biz bunu kabul ettik. Bu, bizim yanlışımızdı.” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
Kadro dağılır mı?
Chelsea’ye transfer ve yeni mukavele yasağı getirilmesi bu yaz kontratı sona erecek Antonio Rudiger, Cesar Azpilicueta ve Andreas Christensen’in mümkün ayrılıklarının kadroda domino tesiri yapma riski kadroyu tehdit ediyor.
Danimarkalı stoper Christensen İspanyol takımı Barcelona ile ilişkilendirilirken, başşehir temsilcisi Azpilicueta’nın kontratındaki artı 1 yıllık opsiyonu da etkin hale getiremiyor.
Teknik yönetici Thomas Tuchel ile problemler yaşayan Belçikalı yıldız Romelu Lukaku’nun ekipten ayrılacağı dedikodularının yanı sıra kimi futbolcuların mukavele feshi konusunda avukatlarıyla irtibata geçtiği savları basında yer aldı.
Satış gecikirse kayyum tehlikesi büyüyecek
Banka hesapları dondurulan ve aylık 28 milyon sterlin maaş ödemesi olan Chelsea’nin ortasında bulunduğu kriz kısa vadede çözülemezse kulübe kayyum atanması ve 9 puanının silinmesi cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Premier Lig idaresi tarafınca kulüpteki tüm yetkileri elinden alınan Abramovich, Londra grubuna verdiği 1,5 milyar sterlinlik kredi dahil yeni alıcıdan 3 milyar sterlin istiyor. Son 15 gündeki gelişmelerin bu sayısı aşağıya çekeceği yorumları yapılıyor.
Hükümet ve Abramovich taraflarından resmi bir açıklama yapılmasa da satış için iki tarafın da yeşil ışık yaktığı anlaşılıyor.
Yaptırım kararları öncesinde satışın bu hafta gerçekleşmesi bekleniyordu.